23 Şubat 2010 Salı

Hayatımı Değiştirmek

Bireyin hayatını bir anda değiştirmesi mümkün mü?
Hemen şu anda hayatınızı değiştirebileceğini söyleyen biri çıksa karşınıza ne yaparsınız?
Alaaddin’in sihirli lambasını bulsanız isteyecekleriniz neler olurdu?
Peki bu üç ile sınırlandırılmış isteklerinizi ve daha fazlasını gerçekleştirebileceğinizi söylesem tepkiniz ne olurdu? Hem de sihirli lamba olmadan.
İşte bu ve bundan sonraki satırlarda bu soruların cevaplarını, imkansız görünenlerin nasıl imkan dahiline girdiklerini ve bunlara ulaşmak için oluşturacağınız stratejilerin önemli noktalarını bulacaksınız.

Değişim Başlıyor- Başlangıç

Yaşamak nefes almanın ötesinde dünyayı ve kendini keşfetmektir. Bitmek bilmeyen bir merakla sorgulamak bilinmeyeni çözmeye çalışmak. Yaratılış amacını aramak. Her bireyin iyi olduğu bir alan vardır. Ama farkında ama değil yeteneği körelmez ortaya çıkmayı bekler.
Potansiyeller her zaman zorlama ister. Biraz zorlanınca inanılmaz gelen şeyler daha akılcı görünür ve başarılabilir kanısı yerleşmeye başlar bundan sonra ise sadece stratejiyi belirleyip adım adım hedefe ilerlemek gerekir. Artık başarı kaçınılmazdır.
Bu basit gibi gözüken felsefe dünyanın her yerinde geçerlidir. Hatta günlük kullanımları da yaygındır: Amerikan Rüyası; istemek, çalışmak, başarmak.
Peki bu kadar basit gibi görünen isteklerimizi o hayal ettiğimiz yaşantıya neden ulaşamayız? Neden çevremizdeki pek çok insan yaşantısından memnun değildir? Değişmek istediklerinde hep bu isteklerini ertelerler ve daha zamanlarının olduklarını düşünürler. Onları bu düşünceye iten duygularının ardında neler var? Neden bütün insanlar yaşamlarında bir şeyler istemesine rağmen yalnızca bazılarının yaşantılarında değişiklik olmasına karşın büyük bir çoğunluğun yaşantısında değişiklik olmamaktadır? Değişimi başlatan onları başarıya götüren düşünceleri, stratejileri ve inançları nelerdir?
Başarmak için ne gerekiyor?

22 Ocak 2010 Cuma

Anthony Robbins-2

.

Uzun bir aradan sonra yeniden

18 Ocak 2010 Pazartesi

6 aylık askerlık ayrılıgından sonra bloguma ve değerli takipçilerine merhaba.

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Denemek
Herkes ünlü sihirbaz Harry Houdini'nin adını duymuştur. Yanına hiçbir gereç almadan, yalnızca giysileriyle girdiği herhangi bir hapishaneden bir saatten önce kurtulacağını iddia eder ve bununla övünürdü.

İngiliz Adalar'ındaki küçük bir kasaba Houdini'yi davet etti. Houdini kasabanın yeni hapishanesine geldiğinde, hapishanedeki bir hücreye yerleştirildi. Heyecan doruktaydı. Kapılar kapandığında hiç kimse onun o hücreden çıkabileceğine inanmıyordu.

Houdini'nin kemerinde yirmibeş santimlik bir çelik parçası vardı ve bütün kilitleri onunla açardı. Otuzuncu dakikanın sonunda, yüzündeki kendine güven ifadesi yok olmuştu. Bir saat dolduğunda artık ter dökmeye başlamıştı.

İkinci saatin sonunda kapının üzerine yığıldı ve kapı o anda kendiliğinden açıldı. Kapıyı kilitlememişlerdi. Kapı yalnızca Houdini'nin kafasında kilitliydi. Biraz itse açılacaktı kapı, ama kapının kilitli olduğunu düşündüğü için bunu denemedi bile.

Hayattaki bazı kapılar da aynen böyledir. Kilitli olduklarını düşünüp, açmayı denemeyiz bile. Fakat bazen yapmanız gereken tek şey, şöyle hafifçe dokunuvermektir kapıya.

Neden Ben
Efsane Wimbledon Tenis Turnuvası'nın ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe, kan naklinden kaptığı AIDS'den ölüm döşeğindeydi.
Hayranlarından biri sordu:
- Böylesine kötü bir hastalık için neden sen seçildin?
Arthur Ashe cevap verdi:
- Bütün dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir, 500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si Wimbledon'a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2'si finale kalır.
Elimde şampiyonluk kupasını tutarken ‘Neden ben' diye hiç sormadım. Şimdi sancı çekerken, nasıl ‘Neden ben?' derim?..
Mutluluk insanı tatlı yapar...
Başarı ışıltılı...
Zorluklar güçlü...
Hüzün insanı insan yapar,
yenilgi mütevâzı..
Neden ben diye sorduğunda seçilmiş olduğunu hatırla

Hayat Bu Kadar Kısa


-