19 Temmuz 2009 Pazar

Hayat Risk Almadan Yaşanmaz
Gülmek; "SAF" denme riskini göze almaktır.
Ağlamak ise; "DUYGUSAL" görünme riskini...
Birine yakınlaşmak; "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini,
Duygularını açmak; "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini,
Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;
"ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA" riskini göze almaktır.
Sevmek; "KARŞILIK GÖREMEME" riskini...
Yaşamak ise; "ÖLME" riskini göze almaktır.
Umutlanmak; "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini
Çabalamak ise; "BAŞARISIZ OLMA" riskini göze almaktır...
Ama riskler yaşanmalıdır,çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korununabilir ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.


Duvarların Arkasında Kalan Yazılar-2
1. Büyük aşklar ve büyük kazanımların büyük Risk taşıdığını hesaba katın.
2. Kaybettiğinizde, aldığınız dersi de kaybetmeyin.

3. Üç ´S´ yi hep uygulayın: Saygı kendiniz için, Saygı başkaları için ve Sorumluluk tüm davranışlarınız için,
4. İstediğinizi alamamanızın bazen ne kadar büyük bir şans olduğunu hatırlayın.
5. Kuralları iyi öğrenin ki, onları düzgün şekilde ihlal etmeyi bilesiniz.

6. Küçük bir aksaklığın, büyük bir arkadaşlığı yaralamasına izin vermeyin.
7. Hata yaptığınızı anladığınız zaman, düzeltmek için derhal gerekli adımları atın.
8. Biraz yalnız zaman harcayın.
9. Kollarınızı değişime açın, ama değerlerinizin kaybolup gitmesine izin vermeyin.
10. Sessizliğin bazen en iyi yanıt olduğunu hatırlayın.
11. İyi ve şerefli bir hayat yasayın. Yaşlandığınızda ve dönüp geçmişinize baktığınızda, ikinci kez keyif alın.

12. Sevgi dolu bir ev, hayatınızın temelidir. Sakin, düzenli bir ev yaratmak için elinizden gelen herşeyi yapın.

13. Sevdiklerinizle anlaşmazlığa düştüğünüzde, sadece mevcut durumla ilgilenin. Geçmişi getirmeyin.
14. Bilginizi paylaşın. Bu ölümsüzlüğe giden yoldur.

15. Dünyaya karsı nazik olun.

16. Yılda bir kez, daha önce hiç gitmediğiniz bir yere gidin.

17. En iyi ilişkinin, birbirinize karşı duyduğunuz aşkın, birbirinize olan ihtiyaçtan daha fazlalaştığı zaman olduğunu hatırlayın.

18. Başarınızı, ona ulaşmak için nelerden vazgeçtiğinizle yargılayın.


Paradigma
Prof. Covey in konuşmasını dinlemeye gelen annesi, arka sırada oturan 2 kişinin toplantı boyunca sürekli konuştuklarını görerek, çok öfkelenmiş ve oğlumu
küçümsüyorlar diyerek te çok üzülmüş.Yemek molasında oğluna, şunların kafasına çantamı indiresim geliyor, demiş. Oğlu, anne o adam Finlandiyalı, burada smultane tercüme yok, mecburen tercümanı yanına oturttuk, demis.
Havaalanında aktarma yapmak isteyen yaslı bir hanim, uçağının 2 saat gecikmeli olduğunu öğrenince, dergiler ve bir kutu kurabiye alarak bekleme salonuna geçmis.
Yanındaki sehpaya da dergileri ve kurabiye kutusunu bırakarak, okumaya dalmış. Bir ara bakmış ki, yanındaki koltuğu oturan bir adam, sehpadaki kurabiye paketini açıyor ve de yemeye başlıyor. Kurabiyelerin kendisine ait olduğunu hissettirmek isteyen kadın, adama dik dik bakmış.
Hatta cani o an istemediği halde, kutudan bir kurabiyeyi ağzına atmış. Her halde kurabiyelerin sahibinin kim olduğunu artık anlamıştır diye düşünürken, adam bir tane daha ağzına atmaz mı.Hemen kadın da bir tane daha atmış ve bir yarışma başlamış, adam bir tane, kadın bir tane. Sonuçta kutuda tek kurabiye kalmış, adam onu hızlıca kaparak ortadan bölmüş ve gülerek kadına ikram etmiş.
O sirada, kadinin uçaginin alana indiği anonsu duyulmuş ve işlemler için kadın bankoya gitmiş. Pasaportunu çıkartmak için çantasını açtığında, ne görsün ;
KENDI KURABIYE PAKETI, HIÇ AÇILMAMIS OLARAK ÇANTASINDA
DURMUYOR MU ! MEGER, ADAMIN KURABIYESINI YIYORMUS.
Başkalarının düşünce ve davranışları hakkında hüküm verirken, elimizdeki veriler çoğu zaman yeterli olmuyor.Davranışların nedenini bilmeden çok yanlış yargılara varabiliyoruz.
Covey bu örnekleri ; ayni enformasyona farklı bakış, bizim davranışlarımızı belirler, diye özetliyor. Buradan yola çıkarak çözemediğimiz sorunlar için,paradigma (zihin haritası) değiştirmenin gereğini vurguluyor.
Einstein´in bir sözünü anımsatıyor :
Karşılaştığınız sorunları, o sorunları yarattığınız düşünce düzleminde kalarak çözemezsiniz. Çoğumuzun zaman zaman yaptığı gibi, "sorunların içinde kaybolmak" yerine, paradigma değiştirmeyi başarıp, sorunlara farklı biçimde yaklaşabilenler, o sorunu asma şansını da yakalıyorlar. Zaten sorunlarımızı dostlarımızla paylaşmamızın nedenlerinden biri de, farklı bir bakisin, bize farklı davranabilme kapısı aralama ihtimali değil midir. Çözümsüz gibi gördüğünüz sorunlar konusunda paradigma değiştirmenin önemi vardır.
Aslında hayatimizi, basarimizi, mutluluğumuz belirleyen bizim kendi davranışlarımızdır. Başımıza gelen her şeyle onlara verdiğimiz tepki ve yanıt arasında geniş bir hareket alanı vardır......."

18 Temmuz 2009 Cumartesi

İyi ve Kötü
Leonardo da Vinci ´Son Aksam Yemeği´ isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı... İyi´yi İsa´nın bedeninde Kötü´yü de İsa´nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda´nın bedeninde tasvir etmek
zorundaydı...
Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. Bir gün bir koronun verdiği konser sırasındakorodakilerden birinin İsa tasvirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti sayısız taslak ve eskiz çizdi.
Aradan 3 yıl geçti. ´Son Akşam Yemeği´ neredeyse tamamlanmıştıancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı.... Leonardo´nun çalıştığı kilisenin kardinali resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı.
Günlerce aradıktan sonra Leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı. Leonardo yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye
taşımalarını söyledi çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı. Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler. Zavallıbaşına gelenleri anlamamıştı.Leonardo adamın yüzündegörülen inançsızlığı günahı bencilliği resme geçiriyordu...
Leonardo işini bitirdiğinde o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü.Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesleşöyle dedi:´Ben bu resmi daha önce gördüm...´
´Ne zaman?´ diye sordu Leonardo da Vinci o da şaşırmıştı.
´Üç yıl önce´ dedi adam.. ´Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce. O sıralarda bir koroda söylüyordum pek çok hayalim vardı bir ressam beni İsa´nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti...´
İyi ve Kötü´nün yüzü aynıdır...
Her şey insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır...
























Hayat Bu Kadar Kısa


-